Kayseri'de güneş tacı virüse yakalanan Aysel Oğuz, Kayseri kent Hastanesinde otama görüyor. Tedavi görmüş bulunduğu odadan aşı çağrısı özne Oğuz, rahatsızlığı güç atlattığını söyleyerek, "Kovid-19'a yakalandım. Baya güçlükler çekiyorum. Nereden bulaştığını on paralık bilemiyorum fakat yakalandık. Aşı olmadık. Aşı yaptırmadığımız düşüncesince pişmanız. Aşı olmayanlar biran geçmiş aşılarını yaptırsınlar ve bu sıkıntıları çekmesinler. İnşallah her insanın aklı başına dirimsel ve aşılarını yaptırırlar. Biran geçmiş ‘eyvah' demeden aşılarını vurdursunlar. Nefes darlığı çekiyorum, konuşmakta zahmet çekiyorum ve hab uyuyamıyorum" dedi.
"Bu aşısızların pandemisinin piki"
Kayseri kent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Avcı da, kalan güneş tacı virüs olaylarına değinerek, "2 senedir proses bitmeme ediyor fakat akıbet proses bundan sonra aşısızların süreci olmaya başladı. Servislerimizde Aysel Hanım derece aşısız hastalarla gönül rahatlığı karşıya geliyoruz ve akıbet haftaya derece hastanemizin az daha kâffesi aşısız insanoğlu ile doluydu. Aşısınız bulunan hastalarımızda vardı fakat onlar bol atlattılar. Şunu kesin birlikte biçimde söyleyebiliriz ki; bu aşısızların pandemisinin piki. Bir hastalığın önlenmesinin en hazırlop yolu gocunmak ve ya aşılanmaktır. Bugün evren nüfusu milyarların hesabına çıktıysa bunun nedeni aşılamalar ve tedavilerdir. Yani birlikte vakitler bulaşan emraz gelirdi, müstevli emraz gelirdi ve nice ad ölürdü fakat bundan sonra bu biçimde değil. Artık hastalıklarımızın çaresi var. Önceden kızamıktan, kabakulaktan, suçiçeğinden nice ad yaşamını kaybederdi. Ancak bundan sonra aşılar mevcut ve bu aşılardan da faydalanmamız lazım" niteleyerek konuştu.
Aşı karşıtlarına seslenen Avcı, "Geçen yıl bu vakitler ‘covid-19 namevcut sizi kandırıyorlar' tarzı ile videolar vardı ve bize de geliyordu. Şimdi hepsi az aşırı covid-19 hastalığının olduğuna inandı. Şimdi de aşı karşıtı videolar dönüyor fakat on paralık birinin ilmî birlikte altyapısı yok. Hiç birinin elinde tez yok. Söyledikleri şeyler ilmî olmadıkları düşüncesince değerlendirmeye üstelik ister kalmıyor. Aşılı insanoğlu covid-19'a balı batar doğrusu akciğer enfeksiyonu geçirdikleri devir bu süreci şen atlatıyorlar, oturarak, konuşarak tedavisinin bitmesini bekliyorlar. Ancak aşısız şahıslarda bu standartlar olmuyor. Kimisi dobra geçirebiliyor fakat bazısı de o derece aceleci aşama kaydediyor ki bizim hastayı burada görmemiz ile koyu bakıma göndermemiz ortada aşırı az devir oynuyor. Bizim karışma edemeyeceğimiz derece çelimsiz vakitler diyebiliriz. Hastanenin kâffesi covid-19 hastaları ile dolu. Buda polikliniklerin fariza yapamaması demek; öteki hastalara iş verememek demek, ameliyatlar duruyor demek, randevular uzuyor demek. Yani covid-19 elden öz meydana getirdiği başağrısı ile değil öteki rahatsızlıkların tanısı ve tedavisinin de aksamasına da bariyer bulunduğu düşüncesince sıkkın birlikte hastalık. Eğer camianın iri birlikte yönünü aşılamış olsak ihtimal tığ bu hastanede birkaç poliklinik, birkaç servisle bu rahatsızlığı çevireceğiz. Ben dâhiliye uzmanıyım fakat levent boylu zamandır iç hastalıları hastası görmüyorum. Tamamen covid-19 hastaları ile ilgileniyoruz. Sadece kendimiz düşüncesince değil, maşer düşüncesince de yabancılar düşüncesince de aşı olmalıyız. Ben bol geçirdim, ego yakalanmadım kabul edebilirsiniz fakat yakalandığınız devir kimlere yaydınız, o rahatsızlığı kimlere ulaştırdınız, kimler koyu bakımda yatıyor, kimler bundan sonra aramızda değil bunu erişmek lazım" ifadelerini kullandı.
Ali Göç
